Ana içeriğe atla

İSTANBUL’DA MUTLAKA ZİYARET ETMENİZ GEREKEN 15 MÜZE VE SANAT GALERİSİ



1.SALT Galata / SALT Beyoğlu

SALT etkinlikleri, İstanbul'da SALT Beyoğlu ve SALT Galata, Ankara'da SALT Ulus üzerinden bütünsel bir program kapsamında yürütülür. İstiklal Caddesi üzerindeki SALT Beyoğlu, sergi ve etkinlik mekânlarından oluşur. SALT Galata, 19. yüzyılda Alexandre Vallauri'nin tasarladığı eski Osmanlı Bankası binasıdır; bünyesinde atölye, sergi ve konferans alanlarının yanı sıra kapsamlı bir kütüphane ve arşivi bir araya getiren SALT Araştırma ile Osmanlı Bankası Müzesi bulunur.












SALT Beyoğlu
Kurucu Garanti Bankası
İstiklal Caddesi 136
Beyoğlu 34430 İstanbul Türkiye
T +90 212 377 42 00

Salı-Cumartesi 12.00-20.00
Pazar 12.00-18.00


SALT Galata
kurucu Garanti Bankası
Bankalar Caddesi 11
Karaköy 34420 İstanbul Türkiye
T +90 212 334 22 00
F +90 212 292 16 67

Salı-Cumartesi 12.00-20.00
Pazar 12.00-18.00




2. Pera Müzesi
8 Haziran 2005’te açılan Pera Müzesi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nın nitelikli ve geniş ölçekli kültür-sanat hizmeti vermek amacıyla kurduğu bir özel müzedir.
Orijinali 1893 yılında mimar Achille Manoussos tarafından tasarlanan Bristol Oteli binasının, 2005'te cephesi korunarak çağdaş ve donanımlı bir müze olarak renove edilmesiyle inşa edilen yeni binasında faaliyet göstermektedir.  
Pera Müzesi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı’na ait “Oryantalist Resim”, “Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri” ve “Kütahya Çini ve Seramikleri” koleksiyonlarını ve bu koleksiyonların temsil ettiği değerleri, ; sergiler, yayıncılık ürünleri, sözlü etkinlikler, eğitim etkinlikleri ve bilimsel çalışmalar aracılığıyla kamuyla paylaşmakta, gelecek kuşaklara aktarmayı amaçlamaktadır.

Meşrutiyet Caddesi No:65
34430 Tepebaşı - Beyoğlu - İstanbul
Tel. + 90 212 334 99 00
Faks. + 90 212 245 95 12

http://www.peramuzesi.org.tr


3. Galeri Elipsis

Türkiye’nin ilk özel fotoğraf galerisini görmek istemez misiniz? Karaköy ‘de Hoca Tahsin Sokak’ta bulunan GALERİ ELİPSİS, fotoğraf sanatının önde gelen uluslararası isimlerinin eserlerini, koleksiyonlarını bünyesinde barındırıyor. Aynı zamanda genç ve ümid vaad eden sanatçıları destekleyerek Türk Çağdaş Fotoğrafçılığını uluslararası arenada temsil ediyor.

ZİYARET SAATLERİ
Salı-Cuma: 11:00-19:00
Cumartesi: 12:00-18:00

Hoca Tahsin Sokak/Akçe Sokak Akçe Han No:10 Karaköy/İstanbul
Tel: 02122494892



4. Dirimart
Dirimart 2002’de Hazer Özil tarafından İstanbul’da kuruldu. Kısa sürede Türkiye’nin önde gelen çağdaş ve güncel sanat galeriden biri haline geldi. Ağırlıklı olarak dünya ölçeğinde tanınmış Türk sanatçılarıyla çalışan Dirimart, aynı zamanda Thomas Bayrle, Hermann Nitsch, Shirin Neshat, Franz Ackermann, Sarah Morris ve Ghada Amer gibi uluslararası pek çok sanatçının da Türkiye’de sergilenmesine öncülük etti. Galeri düzenli olarak yurtiçi ve yurtdışı sanat fuarlarına katılmakta, Dirimart Yayınları ve 2007'den beri RES Yayınları markaları altında sanat yayıncılığı faaliyetini sürdürmektedir.

Dirimart Nişantaşı
Abdi İpekçi Cad., No: 7/4 Nişantaşı 34367, İstanbul / TR 
T : +90 212 291 34 34 | F : +90 212 219 64 00
Dirimart Dolapdere
Irmak Cad. 1-9 34440, İstanbul / TR 
T : +90 212 232 66 66 | F : +90 212 219 64 00

Dirimart Dolapdere: 
Pazartesi - Cumartesi 10:00 - 19:00 
Pazar 12:00 - 19:00 

Dirimart Nişantaşı: 
Pazartesi - Cumartesi 10:00 - 19:00 










5. Apel
Galeri Apel, daha öncelerde (1983 – 1995 yılları arası) Ankara Tanbay ve Urart Sanat galerilerinin direktörlüğünü yapmış olan Nuran Terzioğlu'nun kuruculuğunda Kasım 1998'de açıldı. Terzioğlu, Sanart'ın kurucu üyeliğini ve Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi'nin sanatsal etkinlik koordinatörlüğünü de yapmıştır.

Galeri Apel 
Hayriye Cad. No:5A 80060 Galatasaray / İstanbul 
Tel: +90 212 292 72 36 
Fax: +90 212 251 71 74 


Galeri pazar-pazartesi dışında 11.30-18.30 saatleri arasında açıktır. 


6. Borusan Contemporary

Borusan Contemporary, Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan beslenen, sergiler, etkinlikler, eğitici aktiviteler, yeni eserler ve mekâna özgü yerleştirmeler gibi çeşitli programlara yer veren bir kurumdur.

Bu aktivitelerin ortak özelliği, en geniş tanımıyla ‘medya sanatları’na, yani zaman, ışık, teknoloji, video, yazılım ve benzeri araçları kullanan sanatçılara odaklanmasıdır. Etkinlikler Borusan Holding’in Perili Köşk İstanbul’daki ofisinde gerçekleşmektedir ve bu sayede, ofis içinde benzersiz bir müze yaratarak yeni bir model oluşturmaktadır. 

Nefes kesen Boğaz manzarasıyla sergi mekânları, ofisler, Müze Cafe, Borusan ArtStore ve teraslar dahil olmak üzere tüm bina hafta sonları halka açıktır.

İletişim

Adres:Baltalimanı Hisar Cad.
Perili Köşk No:5 34470
Rumeli Hisarı/Sarıyer
İstanbul Türkiye

Telefon:0 (212) 393 52 00



Ziyaret Saatleri

Sadece Cumartesi-Pazar günleri
Ziyaret Saatleri:10.00 - 20.00

Borusan Contemporary hafta içi sürekli, Ramazan ve Kurban bayramlarının birinci günü ile 1 Ocak'ta kapalıdır.
Eğitim Ücreti

Tam:10 TL

İndirimli:5 TL (12 yaş üstü öğrenciler, öğretim görevlileri, 60 yaş ve üzeri ziyaretçiler)

Grup:7 TL (10 kişi ve üstü)

Ücretsiz:Engelliler ve her engelliye refakat eden bir kişi, 12 yaş ve altı çocuklar ve onlara refakat eden bir kişi, basın mensupları, ICOM kart sahipleri ve kokartlı rehberler.




7. Arter

Bir Vehbi Koç Vakfı projesi olan Arter, çağdaş sanat alanında sürdürülebilir bir üretim ve sergileme altyapısı sunmak üzere 2010 yılında açıldı.

Arter, düzenlediği kişisel ve karma sergilerle çağdaş sanatın görünürlüğüne katkıda bulunurken, bu sergiler kapsamında sanatçılara sunduğu üretim olanaklarıyla Türkiye'de eser üretimini desteklemeyi de hedefliyor. Arter'in programına, her bir sergi için özel olarak hazırlanan yayınlar eşlik ediyor.













ARTER İSTİKLAL CAD. NO: 211 BEYOĞLU 34433 İSTANBUL, TR T: + 90 (212) 708 58 00 E: info@arter.org.tr


http://www.arter.org.tr/W3/?





8. Galeri mana


Beyaz ve aydınlık alan Galeri Mânâ’daki kavramsal sergilerin arka perdesi. Cazibesi ve minimal iç sadeliğiyle Karaköy’de yer alan Galeri Mânâ’yı Hazal Yılmaz ile birlikte keşfediyoruz. Yılmaz’ın ve birçok kişinin İstanbul’da çağdaş sanat için kesinlikle en sevdiği galerisi.
"Buranın adı Galeri Mana değil Mânâ. Benim zannedersem İstanbul'da en sevdiğim galeriler anlamda, hem getirdikleri sanatçılar açısından, hem zaten galerinin kendisi sanat eseri gibi. Bunlardan birisi, senin, sana ait birşeymiş gibi, senmişsin gibi, senin geleceğin, geçmişin, bir önceki halin... Bundan sonra gideceğimiz yerler arasında galerinin sizin görebileceğiniz alanlarına dahil değil ama bir hoşluk yaptılar diyelim. Burası ofis alanı. Burada aynı zamanda aşağıda sergilenmeyen eserleri sergiliyoruz dolayısı ile... Murat Akagündüz'ün bazı desenleri ve başka eserleri var. Geçmiş sergilerden Douglas Gordon'un fotoğrafları var burada... Sergiyi görmüş de olsam geçerken kapıdan içeri girip, kesin görmediğim birşey vardır diye bakınıyorum birkaç kere daha.”



Adres: Ali Paşa Değirmeni Sok. No:16–18 Karaköy, Beyoğlu Istanbul
Telefon: +90 212 243 66 66


9. Galerist
2001 yılında İstanbul’da kurulan Galerist, Türkiyeli sanatçıları ulusal ve uluslararası alanda temsil eden öncü bir sanat galerisi. Son yıllarda Türkiye’de üretilen güncel sanata yönelik ilginin büyük oranda artmasıyla birlikte Galerist, 2008 yılından bu yana Türkiye dışından dikkat çeken sanatçıların sergilerine de ev sahipliği yapmaya başladı. İstanbul’daki etkinliklerinin yanı sıra Galerist dünyanın önde gelen sanat fuarlarına katılarak uluslararası sanat ortamındaki konumunu ve ilişkiler ağını güçlendiriyor.
Bu yıl onuncu yaşına giren Galerist, Şubat 2011’de yeni bir ortaklık şeması çerçevesinde yeniden yapılandırıldı. Galerist’in bugünkü hedefi hem güncel sanat alanında yeni yetenekler keşfetmek, hem de mevcut sanatçılarına benzersiz bir ifade alanı sağlamak.
Galerist’in ana sergi alanı olan Galerist Tepebaşı 18. yüzyılda inşa edilen tarihi bir binada yer alıyor. Bu mekanda, 250 metrekarelik sergi alanının yanı sıra galerinin idari merkezi de bulunuyor.
Galerist Hasköy, Galerist’in Haliç’teki proje mekanıdır. 1950’lerde inşa edilen bir iplik fabrikasının dönüştürülmesiyle kullanıma açılan mekan 30 bin metrekarelik bir alan içerisinde 500 metrekareden fazla sergi alanı sağlıyor.

HAYAL MEYAL
23.09.2016 - 06.11.2016
TEPEBAŞI
Meşrutiyet Cad. No: 67/1 Beyoğlu – İstanbul







10. Rampa
Beşiktaş’ta yer alan Rampa, özgün sanat eserlerinin yaratımı, sergilenmesi ve geniş kitlelere ulaşmasını sağlamayı, aynı zamanda sanatçılarıyla ilgili akademik araştırmalara yardımcı olmayı amaçlar. Rampa, farklı tekniklerden eserlerin üretimi ve sergilenmesi için bir destek yapısı işlevi görerek, sanatsal üretim ve tartışma için yenilikçi, eleştirel bir forum oluşturmak için çalışmaktadır.
Rampa, bir yandan küratörler, müzeler ve kültür kurumlarıyla uzun soluklu ilişkiler oluşturmak yoluyla, diğer yandan sanatçılarının işlerinin dünyanın önde gelen özel ve kamusal koleksiyonlarında yer almasını sağlayarak, sanatçılarının uluslararası kariyerlerine katkıda bulunmayı hedefler.
Akaretler’deki tarihi Sıraevler kompleksinde bulunan Rampa İstanbul’daki en büyük sergileme alanına sahip galerilerden biridir ve iki ayrı mekândan oluşmaktadır. Cadde üzerinde, zemin katta yer alan birinci mekan, galerinin proje odasıdır. 900 m2’lik ana sergi mekânı ise birbirinden farklı sergilerin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde; büyük ölçekli işleri ve yerleştirmeleri ağırlayabilen bir açık mekân olarak tasarlanmıştır.


  

Adres
Şair Nedim Caddesi No: 21a
Akaretler 34357 Beşiktaş
İstanbul / Türkiye
T (+90) 212 3270800
F (+90) 212 3270801
Açılış Saatleri
Salı – Cumartesi, 11:00 ile 19:00 saatleri arasında açıktır
Pazartesi randevu ile.


11.İstanbul Modern
İstanbul Modern Sanat Müzesi, Türkiye’nin sanatsal yaratıcılığını kitlelere ulaştırmak ve kültürel kimliğini uluslararası sanat ortamıyla paylaşmak amacıyla disiplinlerarası etkinliklere ev sahipliği yapan bir müzedir.
Modern ve çağdaş sanat alanlarındaki üretimleri uluslararası bir yönelimle koleksiyonunda toplar, korur, belgeler ve sergileyerek sanatseverlerin erişimine sunar.
Türkiye’nin modern ve çağdaş sanat sergileri düzenleyen ilk özel müzesi olarak 2004 yılında, İstanbul Boğazı’nın kıyısındaki 8.000 metrekarelik bir alanda kurulmuştur.
Süreli ve sürekli sergi salonları, fotoğraf galerisi, eğitim ve sosyal programları, kütüphane, sinema, restoran ve mağazası ile çok yönlü bir hizmet alanı sunar.
Müzenin koleksiyonları, sergileri ve eğitim programları, her kesimden ziyaretçiye sanatı sevdirmeyi ve onların etkin biçimde sanata katılımlarını sağlamayı hedefler.


Ziyaret Saatleri
Salı-Pazar
10.00-18.00
Perşembe
10.00-20.00
Pazartesi
Kapalı

İstanbul Modern Sanat Müzesi, her yıl 1 Ocak'ta ve dini bayramların ilk günlerinde kapalıdır. 

Ücretler
Tam: 25 TL

İndirimli (Öğrenci, Öğretmen,
Emekli ve 65 Yaş Üstündekiler): 14 TL
Gruplar (10 kişi ve üzeri): 20 TL
İstanbul Modern Üyeleri, Engelli Ziyaretçiler, 12 Yaşından Küçük Çocuklar, ICOM, CIMAM, MMKD Kart Sahipleri: Ücretsiz
Perşembe günleri ücretsizdir. 
Sinema Gösterim Ücretleri
İstanbul Modern Sinema: 14 TL
İstanbul Modern ziyaretçilerine ve üyelerine ücretsizdir.

Müze, Nusretiye Camii’nin arkasındaki rıhtımda yer almaktadır. Belediye otobüsleri ve tramvayı kullananlar, Tophane durağında inerek müzeye ulaşabilirler. Müze girişindeki ücretli otopark, arabalarıyla gelen müze ziyaretçilerinin hizmetine sunulmuştur.
ADRES :
Meclis-i Mebusan Cad. Liman İşletmeleri Sahası 
Antrepo 4, 34433 Karaköy - İSTANBUL
Tel: 0212 334 73 00


12.MIXER
Modern sanat mekânı algısına farklı bir yorum getiren Mixer, çağdaş sanatın yükselen yeteneklerini keşfeden, özgün sanat eserlerine herkesin ulaşabilmesi amacına hizmet eden, ve özellikle bağımsız sanatçılar ile kendi koleksiyonlarını yaratan yenilikçi koleksiyonerlere hitap eden bir sanat platformudur.
"Galeri Alanı"
2012 senesinde Tophane'de açılan Mixer, 2015 Aralık ayında Sıraselviler'deki yeni mekanına taşındı. Mixer'in Sıraselviler'deki geniş ve çok amaçlı mekânı, iki ana bölümden oluşmaktadır. Bağımsız çalışan sanatçıların işlerinin belirli bir rotasyon içinde sergilendiği Açık Depo'da sanatçılar, zaman içerisinde Süreli Sergi Alanı'nda solo veya karma sergi yapma imkânına da sahip olabilmektedirler.
Bir tema üzerinden solo ve karma sergilerin yapıldığı Süreli Sergi Alanı'nda ise genç küratörlere de projelerini gerçekleştirmek üzere fırsat verilmektedir. 

Mixer: Sıraselviler Caddesi Taksim Sitesi No:35, 2. Bodrum Kat, Beyoğlu, İSTANBUL
Salı – Cumartesi: 11.00 – 19.00




13.DEPO

Depo, İstanbul şehir merkezinde yer alan bir kültür sanat merkezi ve tartışma platformudur. Türkiye'de Güney Kafkaslar, Ortadoğu ve Balkan ülkeleri ile bölgesel işbirliği yapmaya odaklanan ilk inisiyatiftir. Bu coğrafyadaki sosyal meselelerle ilgilenen sanat pratikleri üzerine yoğunlaşan Depo'da sergiler ve gösterimlerden oluşan sanatsal programın yanı sıra konferanslar, atölye çalışmaları, konuşma ve paneller düzenlenmekte ve Red Thread adlı bir e-dergi yayınlanmaktadır. Depo, bölgesel projelerin başlatıldığı ve gerçekleştirildiği bir merkez olmayı ve düzenlediği etkinliklerle bölgeden sanatçılara, küratörlere, kültür alanında faaliyet gösteren kişilere, akademisyenlere ve entelektüellere birbirleriyle ilişkiye geçmek, fikir ve deneyim alışverişinde bulunmak ve işbirliği yapmak için bir platform sunmayı hedefler. 
Depo, İstanbul'un Tophane semtinde dört katlı eski bir bina olan Tütün Deposu'nda faaliyet göstermektedir. 1950'lere kadar tütün deposu olarak kullanılan bina, 2005 yılında gerçekleşen 9. Uluslararası İstanbul Bienali'nden itibaren zaman zaman sergi ve proje alanı olarak kullanılmaya başlanmıştır. 2008 yılında binanın özelliklerine müdahale etmeden yapılan yenileme çalışmasının ardından Haziran ayında Depo ekibi burada çalışmaya başlamış ve Depo'nun ilk sergisi 2009 Ocak ayında açılmıştır. Tütün Deposu'nun hemen yanında yer alan ek bina da 2009 yılında yapılan yenileme çalışmalarının ardından film gösterimleri, mahalleden çocuklarla yapılan atölye çalışmaları ve çeşitli sergilere ev sahipliği yapmıştır. 2012 Şubat ayından itibaren ek binaya bağımsız bir radyo istasyonu olan Açık Radyo gelmiştir. Film gösterimleri ve çocuklarla yapılan atölye çalışmaları ise ana binada yapılmaya devam etmektedir.

Ziyaret saatleri: Pazartesi hariç her gün 11:00-19:00
Tüm DEPO etkinliklerine giriş ücretsizdir. 


İletişim
Adres: DEPO / Tütün Deposu Lüleci Hendek Caddesi No.12 
Tophane 34425 İstanbul 

Telefon: +90 (212) 292 39 56 - 57


14.İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZESİ

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, İstanbul'un Sultanahmet semtinde, Gülhane Parkı'ndan Topkapı Sarayı'na çıkan Osman Hamdi Bey yokuşunda yer almaktadır. İsminin çoğul olarak kullanılmasının nedeni, idaresi altında Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi olmak üzere üç ayrı müzeyi bulundurmasıdır.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri gezisi kapsamında müzenin muhteşem güzellikteki bahçesini ve bahçenin içinde yer alan üç ayrı binayı ziyaret etmek mümkündür.

Tarihin farklı dönemlerine izler bırakmış uygarlıklardan kalan çeşitli eserlere ev sahipliği yapan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, dünyada müze binası olarak tasarlanan ve kullanılan ilk on müze arasında yer alır. Ayrıca Türkiye'nin de müze olarak düzenlenmiş ilk kurumudur. Sahip olduğu çarpıcı koleksiyonların yanı sıra müze binalarının mimarisi ve bahçesi ile de tarihsel ve doğal öneme sahiptir.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri, tarihin koridorlarında bir yolculuk yapmak ve uygarlıkların izini sürmek isteyen tüm ziyaretçileri ağırlamaktadır.

İstanbul Arkeoloji Müzeleri Alemdar Cad. Osman Hamdi Bey Yokuşu Sk, 34122, Gülhane / Fatih, İSTANBUL

+90 212 520 77 40 - 41
faks: 0212 527 43 00

15.SAKIP SABANCI MÜZESİ
Müze Tarihi
Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, İstanbul'da Boğaziçi'nin en eski yerleşimlerinden Emirgan'da yer almaktadır.
Müzenin ana binası olan villa, 1925 yılında Mısır Hidiv ailesinden Prens Mehmed Ali Hasan tarafından İtalyan mimar Edouard De Nari'ye yaptırılmış ve Hıdiv ailesinin değişik mensupları tarafından uzun yıllar yazlık konut olarak kullanılmıştır.
1951 yılında Adanalı sanayici Hacı Ömer Sabancı tarafından Hidiv ailesinden satın alınan köşk, aynı yıl satın alınarak önüne yerleştirilen Fransız heykeltıraş Louis Doumas'ın 1864 yapımı at heykelinden ötürü "Atlı Köşk" olarak anılmaya başlanmıştır.
Atlı Köşk'ün arazisi içindeki ikinci at heykeli ise, 1204 yılında 4. Haçlı Seferi sırasında Haçlı kuvvetlerince yağmalanan İstanbul Sultanahmet meydanından alınarak, Venedik San Marco kilisesi önüne yerleştirilen 4 attan birisinin dökümüdür.
1966 yılında Hacı Ömer Sabancı'nın vefatından sonra aile büyüğü olan Sakıp Sabancı tarafından sürekli konut olarak kullanılmaya başlanan Atlı Köşk, uzun yıllar Sakıp Sabancı'nın zengin hat ve resim koleksiyonunu barındırmış, 1998 yılında da Sabancı ailesi tarafından içindeki koleksiyon ve eşyalar ile müzeye dönüştürülmek üzere Sabancı Üniversitesi'ne bağışlanmıştır.

Ziyaret Saatleri
Salı, Perşembe, Cuma, Cumartesi, Pazar: 10.00-18.00
Çarşamba : 10.00-20.00
Pazartesi günleri kapalıdır.
Son biletler Müze kapanışından 30 dakika önce satılır.
Müze, Ramazan ve Kurban Bayramlarının ilk günü ve 1 Ocak'ta kapalı olacaktır.

Adres: Sakıp Sabancı Müzesi Sakıp Sabancı Caddesi, 42 Emirgan 34467 İstanbul
Tel: +90 212 277 22 00
Faks: +90 212 229 49 14

http://www.sakipsabancimuzesi.org/tr



Sevgiler.
B








Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

‘SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ’ ADLI ROMANIN İNCELENMESİ

ESER İNCELEMEYE HAZIRLIK AŞAMASI Eserdeki zaman, mekân:       ZAMAN: Romanın birinci kısmı olan ‘Büyük Ümitler’ Tanzimat öncesini konu alırken ‘Küçük Hakikatler’ ve ‘Sabaha Doğru’ bölümleri Tanzimat dönemini, son bölüm olan ‘Her Mevsimin Bir Sonu Vardır’ ise Cumhuriyet döneminin başlarını ve devamını işler. MEKAN: Hayri İrdal’ın bir mekana ait hissedemeyişi ilk olarak çocukluğunun geçtiği ev de başlar. Başta Mübarek adlı ayaklı duvar saati olmak üzere duvarlardaki küçüklü büyüklü yazı levhaları, yerdeki hasırlar, onların serin ve rutubetli kokusu, oda ve merdiven kapılarındaki kalın perdeler, caminin yanı başındaki evlerine küçük bir mescit hâli verir (sayfa 24-25). Aile fertlerinin, özellikle babasının da rahatsız olduğu bu durum, Hayri İrdal’ın evden uzaklaşıp başka ortamlara girip çıkmasına sebep olur. Hayri İrdal, askerden döndükten sonra kalmaya başladığı Abdüsselam Bey’in konağı nda eşiyle birlikte istemeye istemeye yaşar. Bunun yanında konaktaki huzursuzluklarının d

L’ANALYSE DU CHANSON “LE VENT NOUS PORTERA” - NOIR DESIR

Noir Désir est un groupe de rock français originaire de Bordeaux, formé dans les années 1980 et dissous en 2010. Il se compose de Bertrand Cantat (chant, guitare et harmonica), Denis Barthe (batterie), Serge Teyssot-Gay (guitare) et Frédéric Vidalenc (basse) remplacé par Jean-Paul Roy à partir de 1996. Noir Desir - Le Vent Nous Portera Je n'ai pas peur de la route Faudrait voir, faut qu'on y goûte Des méandres au creux des reins Et tout ira bien **Le vent l’emportera 1.STROPHE Dans cette strophe il existe 3 vers de 7 syllabes et un de 5 syllabes donc c’est une strophe irrégulière. Il y a des rimes plats: “route/goute” “reins/bien”. “Reins/bien” sont des rimes pauvres; “route/goute” sont des rimes suffisantes. Cette strophe est une quatrain. On voit allitération en ‘r’. “Je n'ai pas peur de la route” nous montre qu’elle est courageuse; on comprend la naïveté et l’insouciance de la jeunesse. Elle a aussi envie de découvrir de partir à l’a

“SAVAŞ BARIŞTIR ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR CAHİLLİK GÜÇTÜR”

Sıklıkla tekrarlanan bu sözler George Orwell ’ın kült kitabı, roman türüne  farklı bir boyut katmış olan 1984 ‘e ait. Güncelliğini hiç yitirmeyeceğine inandığım, bizlere bir ikaz lambası olan bu kitap hakkında yorum yapmadan duramadım.  Öncelikle bu kitabın sivrilen özelliği günümüz dünyasının ve geleceğin en yalın gerçeklerini çarpıcı bir şekilde okuyucuyla buluşturması. Birçok yeni kavramla karşılaştığım bu kitap,  çağa ayak uydurabilmiş ve uzun süre raflardan kalkmayacak bir eser. Bağnazlık kavramı ise bu romanın anahtar kelimelerinden. Bağnaz insanlar toplumsal olaylarla yeteri kadar ilgilenemedikleri için kendilerine dayatılan bütün gerçeklere gözleri kapalı inanıyorlar; belki de içten içe işlerine geliyor. Bir nevi at gözlüğü takıyorlar; çarpıtılan gerçekler onların beyinlerine bir flash bellekle aktarılıyor sanki. Böylelikle hiç düşünmelerine gerek kalmıyor; kendi beyinlerini Parti ’ye teslim edip mışıl mışıl uyuyorlar. Kanımca böyle insanların delirmesi y

ÇOK AZ BİLİNEN MÜNAZARA TEKNİKLERİNİ ÖĞRENMEK İSTER MİSİNİZ???

Buyrun gelin!.. Galatasaray Üniversitesi’nde katıldığım bir konferanstan aldığım notları sizin için derledim. Keyifli okumalar… B HSK: Uyuşturucu kullanmak serbest olmalıdır.  Örn: Hollanda’da serbest, Hollanda gelişmiş bir ülke->        Argüman değil,örnek. Bir zevktir, devlet karışamaz             ->   Ne değişecek? Yasak meyve,cezbedici                   -> Nasıl etkilenecek? Bireysel özgürlükKim etkilenecek?                                                           ->       KÖTÜ                   -> İYİ                                           alışkanlık/bağımlılık                                           sağlık problemleri                                           saldırgan davranışlar                                           toplum düzenini bozma Mantık zinciri kurabilmek! Önemli noktaları anlatabilmek! Teknik altyapı soruları sormak ve cevaplandırmak Konu verildikten sonra karşı takımla konuşmak uygun değil! Veri

BAUDELAIRE “AŞIKLARIN ÖLÜMÜ” ŞİİR İNCELEMESİ

Charles Baudelaire (1821 – 1867 ) 19. yüzyılın en önemli Fransız şairlerindendir.  “Aşıkların Ölümü (La Mort Des Amants)” 9 Nisan 1851’de “ Topluluğun Mesajı ”nda  Charles Baudelaire ’in “ Kötülük Çiçekleri ” nin ölümü anlatan 5. bölümünü açmıştır. Şair  ölümün tek gerçeklik olduğunu  göstermiştir.  Aşıkların Ölümü Yatağımız olacak ,hafif kokuyla dolu,  Divanımız olacak ,bir mezar gibi derin;  Bizim için açılmış, en güzel iklimlerin  O garip çiçekleri süsleyecek konsolu.  Son sıcaklıklarını sarf ederek hovarda,  Birer ulu meşale olacak kalplerimiz;  Çifte ışıklarından gidip gelecek bir iz  İkimizin ruhunda, o ikiz aynalarda.  Pembe, lahuti mavi bir akşam saatinde,  Veda'la dolu, uzun bir hıçkırık halinde  Yanacak aramızda bir tek şimşeğin feri;  Nihayet kapıları biraz aralayarak,  Sadık ve şen bir melek gelip uyandıracak  Buğulu aynaları ve ölmüş alevleri Charles Baudelaire La mort des amants Nous aurons de

TEXTE ARGUMENTATIF SUR LES INNOVATIONS TECHNOLOGIQUES

  (version  française)       L‘homme a toujours eu la tentation d’explorer, de créer quelque chose de nouveau, de developper sa façon de vivre et de dépasser ses limites… Actuellement, la presence des innovations technologiques dans nos vies est en plein essor. On peut des lors se poser la question suivante: “ Les innovations technologiques sont-elles nécessaires a l’avenir de l’humanité?” Dans un premier temps on parlera des avantages des innovations technologiques et puis nous montrerons les risques lorsqu’elles sont mal utili sées.        Les innovations technologiques permettent de nombreux avantages pour l’avenir de l’humanite.     Tout d’abord, les innovations technologiques participent au progrès de la médecine. En effet, elles donnent l’occasion aux médecins de mieux analyser les problèmes du patient par consequent les médecins peuvent soigner plus efficacement la maladie. Par exemple, les radiographies, les ultrasons et les IRM permettent l’analyse des maladie

“Pekâlâ, hayat neden yaşamaya değer?” Woody Allen ve Manhattan

Bugün, küçüklüğümden beri hayranı olduğum Woody Allen ’ın filmlerinden Manhattan hakkında yazmak istedim. Manhattan, yapımcılığını Charles H. Joffe 'un, yönetmenliğini Woody Allen 'ın üstlendiği 1979 yapımı bir romantik komedi filmi. Oyuncu kadrosu Woody Allen, Diane Keaton, Michael Murphy, Mariel Hem ingway, Meryl Streep ve Anne Byrne ’dan oluşuyor.   42 yaşında olan Isaac Davis (Woody Allen) televizyon işinden bir roman yazmak için ayrılmış bir adamdır. 17 yaşında, kendisine aşık olduğunu söyleyen Tracy adında güzel bir kızla çıkar. Fakat sonrasında en yakın arkadaşının metresi Mary’le tanışır (Diane Keaton) ve ondan çok etkilenir. Mary Wilke her şeyi karıştıran élément pérturbateur ’dür. Agresif ve nevrotik bir gazetecidir. Birlikte güzel zaman geçirirler ama en son sahnede Isaac’in peşinden koştuğu kadın 17 yaşındaki Tracy’dir. Film Gershwin’in Rhapsody in Blue ’suyla başlar ve bu süreçten Manhattan’ı gösterir. Uzun bir süre boyunca bu şehri ve ka

Pablo Neruda “Bu Gece En Hüzünlü Şiiri Yazabilirim” Şiir İncelemesi

Asıl adı Ricardo Eliezer Neftali Reyes Basoalto olan şair ve yazar Pablo Neruda , 12 Temmuz 1904 tarihinde Şili- Parral’da dünyaya gelmiştir. Babası bir demiryolu işçisi olan Neruda’’nın, annesi bir öğretmen olup; daha  çok küçük yaşta iken vefat etmiştir.  Pablo Neruda, edebiyata olan yatkınlığını diğer şair ve yazarlara oranla çok daha küçük bir yaşta belli etmiştir. Bu Gece En Hüzünlü Şiiri Yazabilirim Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim Şöyle diyebilirim: gece yıldızla dolu  Ve yıldızlar, masmavi titreşiyor uzakta Şakıyarak dönüyor gökte gece rüzgarı. 1-5. mısralar Şiir “Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim” dizesiyle başlıyor ve tüm şiir boyunca tekrar ediyor.  Gece hayali bir öge. Gece hem güzel hem de aldatıcı olabilir, Neruda burada ilişkisini geceye benzetmiş olabilir. “S” aliterasyonu gecenin sessizliğini yansıtıyor.  Bu dizeler aynı zamanda doğanın görüntülerini içeriyor: “yıldız, rüzgar, gök”   Bu görüntüler hatıralarına ve şu anki

"Hey Cesur Yeni Dünya ki içinde böyle insanlar var!"

Aldous Huxley 26. Yüzyılın distopyasını anlatır Cesur Yeni Dünya'da. Hazcılık ilkesine göre hareket eden bir toplum yaratılmıştır. Toplum her açıdan kontrol altında tutulmuştur. Üreme, bedensel zevkler, insan ilişkileri... hepsi mükemmelleştirilmiştir. Mükemmelleştirilirken ise insani yanından uzaklaşmıştır. Yeni Dünya'da tanrı Ford'dur. Her şey belirli bir kurallar bütününe göre düzenlenmiş, insanlar sisteme uydurulmuş, uyuşturulmuştur. Manevi değerler ise yok olmuştur. Aile yoktur. Felsefe, sanat, edebiyat hepsi tehdit olarak algılanıp hafızalardan silinmiştir. Herkesin kesin olarak mutlu olduğu bir dünya vardır. Tek amaç stabil kalmaktır. "İstikrar" dedi Denetçi, "istikrar". Toplumsal istikrar olmadan uygarlık olmaz. Bireysel istikrar olmadan da toplumsal istikrar olmaz." Cesur Yeni Dünya toplumsal refahın bilimle, hipnodedyayla-uykuda eğitimle-, toplu doğumlarla, sınırsız tüketimle, mutluluk veren soma hapıyla, insanlara cins

HERMAPHRODITE

1.  Hermaphrodite   is used to describe any person incompatible with the biological   gender binary but in medicine, it has recently been replaced by   intersex. 2.  Humans with typical reproductive organs but atypical clitoris/penis are called pseudohermaphrodites in medical literature.  3.  Pseudohermaphroditism also refers to a human possessing both the clitoris and testicles. 4.  This typically means that the organs on the inside are of one sex, while the organs on the outside are of another sex; for example, a hermaphrodite might have a penis and testicles, but inside, there are ovaries and possibly a uterus. 5.  In more rare cases, the chromosomes say a person is male or female, but the genitals say otherwise. 6.  In many of these cases, the doctors aren’t sure which genitalia the person has a