Ana içeriğe atla

ÇOK AZ BİLİNEN MÜNAZARA TEKNİKLERİNİ ÖĞRENMEK İSTER MİSİNİZ???


Buyrun gelin!..

Galatasaray Üniversitesi’nde katıldığım bir konferanstan aldığım notları sizin için derledim. Keyifli okumalar… B



HSK: Uyuşturucu kullanmak serbest olmalıdır. 
Örn: Hollanda’da serbest, Hollanda gelişmiş bir ülke->        Argüman değil,örnek.
    Bir zevktir, devlet karışamaz            ->  Ne değişecek?
  • Yasak meyve,cezbedici                   -> Nasıl etkilenecek?
  • Bireysel özgürlükKim etkilenecek?  


                                                        ->       KÖTÜ                   -> İYİ
                                          alışkanlık/bağımlılık
                                          sağlık problemleri
                                          saldırgan davranışlar
                                          toplum düzenini bozma

  • Mantık zinciri kurabilmek!
  • Önemli noktaları anlatabilmek!
  • Teknik altyapı soruları sormak ve cevaplandırmak
  • Konu verildikten sonra karşı takımla konuşmak uygun değil!
  • Verilen konuyu netleştir- doğru anladığına emin ol!

ARGÜMAN: Savunulan görüşü tek cümleyle anlatan fikir, tartışmanın ana maddesi, farklı yerlerden ele alıp örnekleme, nasıl yapılacağı,süreç.
  • Gerekçelendirilmiş fikir
  • Tek cümle zorunlu değil
  • Tartışmanın ana noktası olmak zorunda değil

Olması gereken temel unsurlar:
  1. Önerme
  2. Gerekçelendirme
  3. Örnek (Şekillendirme/Somutlaştırma)

ÖNERME: Pozitif veya negatif yönde yargı cümlesi
Örn: Uyuşturucu zarar verir/kötüdür/iyidir vb.


GEREKÇELENDİRME: Önermeye nasıl sorusunu sorma,mekanizma kurmak
Örn: Bu zarar sonucu bağımlılık…içinden çıkılmaz bir hal alması…
! Radikal değil ama subjektif olunmalıdır.


ÖRNEKLENDİRME: Somutlaşması için. (Kendi hayatımızdan örnek verebiliriz ama olmasa daha iyi)
‘Önce analiz yapacağım’ tarzında cümle kullanılmamalı! 
Önerme temiz olmalı   jüriyi zihnen fikre alıştırmak için başta verilmeli.


HSK:Kürtaj yasaklanmalıdır.
Muhalefet topluma zarar,istenmeyen çocuk
1.Kadına zarar verir.
2.Çocuğun hakları elinden alınacak< uygun değil< yasaklanması yaşama hakkını korur.

!Konuyu sınırlamadığı sürece sınırlama yapılabilir.Örn: Tecavüz vakaları hariç
Tartışacak alan olmalı!

  • Argümanlardan SAĞDUYULU ve ÖNEMLİ olanlar seçilmeli!
  • Konu kimi kurtarmayı istiyor, argümanlar kimi kurtarıyor?
  • 2-3 tane önemli konu seçilmeli, gerekçelendirme sağlam olmalı


1.AHLAKİ ANALİZ:
Ne olmalı sorusu üzerine yapılan gerekçelendirme

2.PRATİK ANALİZ:
Olan ve olacaklar üzerine



1)Faydacılık: en çok kişi için en çok fayda
  • haz (+)
  • acı(-)

  • Evrenin gözünden bakıldığında bir kişinin acısını diğerinden değersiz görmek için bir neden yoktur.
  • Herkes bir sayılmalı, kimse birden fazla sayılmamalı( kız-erkek,çiftçi-aristokrat gibi)
  • Sosyal devlet için felsefi bir temel oluşturmuştur.
Örnek: Suçlu-caydırıcılık-etkin
Cezaların sadece ağırlığı önemli değil, sucluların yakalanması ve cezalara inandırılması caydırıcılık
  • rehabilitasyon: şartlı salıverme >Suç politikalarını etkilemiştir.
‘hak etme’ düşüncesi değil sonuçlar önemli


Özgürlükçü politikalar,kişi özgürlükleri( her zaman değil)
Örnek: Daha çok acı ortaya çıkaran şeylerin yasaklanması
  • Sonuççu
  • Kesin kurallara dayanmaz.
Örneğin yasal olmayan uyuşturucu kullanımı yüksek>mafya>acı fazla>devlet eliyle düzenlenebilir
  • Güvenlik politikaları
Bir bomba söz konusu olduğunda 100 kişinin ölmesi>1 kişiye uygulanan işkence  (nezaket işe yaramadığında)

Örn: ABD> Zorlaştırılmış seçme yöntemleri
1 kişinin ölmesi ve organlarının daha fazla kişiye paylaştırılması
Başka kötü sonuçlar doğurur.>Sonuç odaklı düşünüldüğünde FAYDACI

KURAL FAYDACILARI
Örnek: ötenazi(faydacı) >acıyı sonlandırma (sadece sayı değil yoğunluk da önemli)
            hangi noktada yapılmalı>karşı çıkılabilir
Esnek ve toplamacı bir kuram


2) Ödev Ahlakı(Etiği)
  • Bir şey istiyorsun herkes tarafından yapılmasını ister misin?
altın kural: kendinize yapılmasını istemediğinizi başkasına yapmayın
  • Kişileri kendi içinde birer amaç olarak görün, muamele edin.
Kişileri salt birer araç olarak görmeyin, muamele etmeyin.
Kişilerin hakları> ödev ilişkisi
Faydacılıkta çakışabilir.
Cezalandırma>hak ettiğini vermek
    Dünya yıkılsın, adalet yerini bulsun.>faydacılığa aykırı
    Biri size bir şey yaptığında buna dayanarak bir şey talep edilebilir.

    Münazarada ilk argümanları hangi analizde değerlendirdiğini belirt.
    Faydacı
    1.haz,acı>somut olgulara vurgu
    2.karşı tarafı küçültmek
    3.faydacı formüller
    4.örnekler>sonuçları değerlendirerek
  
     Ödev Ahlakı açısından; (Hakların karşı tarafta araç olarak kullanılıyor.)
     1)Kimi savunduğunu bil.               1)Sorumlu taraf-savunulan taraf.
     2)Nasıl zarar veriliyor ?                 2)Nasıl ihtiyacı var ?
     3)Kantçı formül savunduğun         3)Ödev temeli<zarar? zarar gösterilmeli ve 
     kişinin ödevi yok.                           yapan kişinin telafi etmesi gerektiği.
     4)Örnekler                                     4)Örnekler
      
     Hükümet Sistemleri-Siyaset Kanunları 
     1)Parlamenter Sistem
     Birleşik Krallıkta başlamış ve gelişmiş.
     Monarşi->yasama 
     Yürütme->denge kontrol (cumhurbaşkanı+bakanlar kurulu)
Yürütme yasama çoğunluğuna dayanır.
Yasama-yürütme aynı gruptan güç alıyorsa denge-kontrol ?
Dikey hesap verilebilirlik= seçimler->partiler arası rekabet
Yatay hesap verilebilirlik->yargı->mahkemeler>denge-kontrol için
                                      ->anayasa mahkemesi

KOALİSYONLAR
İki partili sistemde denge kontrol seçimle sağlanır.
Sayı arttıkça->koalisyon->denge kontrol unsuru

2) Başkanlık Sistemi
-yürütme->başkan      
-yasama
-yargı

yasama ve yürütme aynı seçimle meydana gelir.
Örn: ABD yasamada 2 meclis 1.Senato
                                                2. Temsilciler meclisi

Koalisyonda değişme olduğunda dışta kalan parti güvensizlik oyuyla düşürülebilir->yumuşak kuvvetler ayrılığı
Başkanın Temsilciler Meclisi’ni feshetme yetkisi yok. Erken seçim yetkisi yok
->Avantaj:Denge-kontrol sıkı

Etki-yönetim sorunu-krizler
   ABD: parti disiplinsizliği->merkezi disiplin zayıf->Sert Kuvvetler ayrılığını yumuşatır.
Başkanın dediğine olumlu oy kullanılabilir.
->İkna edildiğinde 
FAKAT!
->Parlamenter sistemde olmaz. Partiler anlaşıp hükümeti düşürebilir.

  1. Denge-kontrol:Gücün kötüye kullanılmasını engeller.
  2. Etki-yönetim: Devlet fonksiyonlarının yerine getirilmesi(memur maaşları vb.)
3) Temsil
      ->En ciddi temsil: Doğrudan Demokrasi
      ->Çok partili 4+
    ->3 partili; 2,5 partili
       ->2 büyük 2 küçük parti
      ->2 parti

*Seçim Barajı-> temsile aykırı görünüyor
Sistem parti sayısını sınırlamaya çalışır-> Etkin yönetim için

*Anayasa Mahkemeleri
Sistem karşıtı mahkemelerin kapatılması
Temsili öldürmez, denilebilir ki seçmenler daha sağlıklı partilere yöneliyor.


4) Siyasi Söylem
*İdeal bir siyasi söylemde partilerin ne yapacağını söylemesi gerekir. Partilerin birbirlerinin söylediklerinde doğruluk payı olabileceğini kabul etmesi gerekir.
Çok fazla söylemin olması nitelik düşürebilir.

Savunduğum sistemde en çok ne işliyor?
Sadece tek bir konudan bahsetme!
Bir tanesini vurgula ama diğerlerinin de makul bir şekilde devam edeceğini göster.
Siyaset tarihinden örnek ver.
Etkin yönetim olmazsa temsil ve denge-kontrolü etkiler.
Hükümetin kurulamaması uç partileri güçlendirir.

Fransa: Yarı Başkanlık->yürütme,yasama(bakanlar kurulu),yargı
              Başkan -seçim
                            -sekreterler bakanlıklara dokunamaz
2. Dünya Savaşı’ndan sonra partilere bölünmüş: Fransız Komunit,Sosyal,…
2 türlü seçim sistemi->Toparlayıcı etkisi var
                                ->Ana partiler güçlü olmuştur

Tunus: %40 oy alan parti( 2. tura kalıyor. Diğer partiler 2. turda birleşebiliyordu.) ve küçük partiler

Bu tip siyasi partiler için kesin iyi ya da kötü diyemeyiz. Değişebilir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

‘SAATLERİ AYARLAMA ENSTİTÜSÜ’ ADLI ROMANIN İNCELENMESİ

ESER İNCELEMEYE HAZIRLIK AŞAMASI Eserdeki zaman, mekân:       ZAMAN: Romanın birinci kısmı olan ‘Büyük Ümitler’ Tanzimat öncesini konu alırken ‘Küçük Hakikatler’ ve ‘Sabaha Doğru’ bölümleri Tanzimat dönemini, son bölüm olan ‘Her Mevsimin Bir Sonu Vardır’ ise Cumhuriyet döneminin başlarını ve devamını işler. MEKAN: Hayri İrdal’ın bir mekana ait hissedemeyişi ilk olarak çocukluğunun geçtiği ev de başlar. Başta Mübarek adlı ayaklı duvar saati olmak üzere duvarlardaki küçüklü büyüklü yazı levhaları, yerdeki hasırlar, onların serin ve rutubetli kokusu, oda ve merdiven kapılarındaki kalın perdeler, caminin yanı başındaki evlerine küçük bir mescit hâli verir (sayfa 24-25). Aile fertlerinin, özellikle babasının da rahatsız olduğu bu durum, Hayri İrdal’ın evden uzaklaşıp başka ortamlara girip çıkmasına sebep olur. Hayri İrdal, askerden döndükten sonra kalmaya başladığı Abdüsselam Bey’in konağı nda eşiyle birlikte istemeye istemeye yaşar. Bunun yanında konaktaki huzursuzluklarının d

L’ANALYSE DU CHANSON “LE VENT NOUS PORTERA” - NOIR DESIR

Noir Désir est un groupe de rock français originaire de Bordeaux, formé dans les années 1980 et dissous en 2010. Il se compose de Bertrand Cantat (chant, guitare et harmonica), Denis Barthe (batterie), Serge Teyssot-Gay (guitare) et Frédéric Vidalenc (basse) remplacé par Jean-Paul Roy à partir de 1996. Noir Desir - Le Vent Nous Portera Je n'ai pas peur de la route Faudrait voir, faut qu'on y goûte Des méandres au creux des reins Et tout ira bien **Le vent l’emportera 1.STROPHE Dans cette strophe il existe 3 vers de 7 syllabes et un de 5 syllabes donc c’est une strophe irrégulière. Il y a des rimes plats: “route/goute” “reins/bien”. “Reins/bien” sont des rimes pauvres; “route/goute” sont des rimes suffisantes. Cette strophe est une quatrain. On voit allitération en ‘r’. “Je n'ai pas peur de la route” nous montre qu’elle est courageuse; on comprend la naïveté et l’insouciance de la jeunesse. Elle a aussi envie de découvrir de partir à l’a

“SAVAŞ BARIŞTIR ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR CAHİLLİK GÜÇTÜR”

Sıklıkla tekrarlanan bu sözler George Orwell ’ın kült kitabı, roman türüne  farklı bir boyut katmış olan 1984 ‘e ait. Güncelliğini hiç yitirmeyeceğine inandığım, bizlere bir ikaz lambası olan bu kitap hakkında yorum yapmadan duramadım.  Öncelikle bu kitabın sivrilen özelliği günümüz dünyasının ve geleceğin en yalın gerçeklerini çarpıcı bir şekilde okuyucuyla buluşturması. Birçok yeni kavramla karşılaştığım bu kitap,  çağa ayak uydurabilmiş ve uzun süre raflardan kalkmayacak bir eser. Bağnazlık kavramı ise bu romanın anahtar kelimelerinden. Bağnaz insanlar toplumsal olaylarla yeteri kadar ilgilenemedikleri için kendilerine dayatılan bütün gerçeklere gözleri kapalı inanıyorlar; belki de içten içe işlerine geliyor. Bir nevi at gözlüğü takıyorlar; çarpıtılan gerçekler onların beyinlerine bir flash bellekle aktarılıyor sanki. Böylelikle hiç düşünmelerine gerek kalmıyor; kendi beyinlerini Parti ’ye teslim edip mışıl mışıl uyuyorlar. Kanımca böyle insanların delirmesi y

BAUDELAIRE “AŞIKLARIN ÖLÜMÜ” ŞİİR İNCELEMESİ

Charles Baudelaire (1821 – 1867 ) 19. yüzyılın en önemli Fransız şairlerindendir.  “Aşıkların Ölümü (La Mort Des Amants)” 9 Nisan 1851’de “ Topluluğun Mesajı ”nda  Charles Baudelaire ’in “ Kötülük Çiçekleri ” nin ölümü anlatan 5. bölümünü açmıştır. Şair  ölümün tek gerçeklik olduğunu  göstermiştir.  Aşıkların Ölümü Yatağımız olacak ,hafif kokuyla dolu,  Divanımız olacak ,bir mezar gibi derin;  Bizim için açılmış, en güzel iklimlerin  O garip çiçekleri süsleyecek konsolu.  Son sıcaklıklarını sarf ederek hovarda,  Birer ulu meşale olacak kalplerimiz;  Çifte ışıklarından gidip gelecek bir iz  İkimizin ruhunda, o ikiz aynalarda.  Pembe, lahuti mavi bir akşam saatinde,  Veda'la dolu, uzun bir hıçkırık halinde  Yanacak aramızda bir tek şimşeğin feri;  Nihayet kapıları biraz aralayarak,  Sadık ve şen bir melek gelip uyandıracak  Buğulu aynaları ve ölmüş alevleri Charles Baudelaire La mort des amants Nous aurons de

TEXTE ARGUMENTATIF SUR LES INNOVATIONS TECHNOLOGIQUES

  (version  française)       L‘homme a toujours eu la tentation d’explorer, de créer quelque chose de nouveau, de developper sa façon de vivre et de dépasser ses limites… Actuellement, la presence des innovations technologiques dans nos vies est en plein essor. On peut des lors se poser la question suivante: “ Les innovations technologiques sont-elles nécessaires a l’avenir de l’humanité?” Dans un premier temps on parlera des avantages des innovations technologiques et puis nous montrerons les risques lorsqu’elles sont mal utili sées.        Les innovations technologiques permettent de nombreux avantages pour l’avenir de l’humanite.     Tout d’abord, les innovations technologiques participent au progrès de la médecine. En effet, elles donnent l’occasion aux médecins de mieux analyser les problèmes du patient par consequent les médecins peuvent soigner plus efficacement la maladie. Par exemple, les radiographies, les ultrasons et les IRM permettent l’analyse des maladie

“Pekâlâ, hayat neden yaşamaya değer?” Woody Allen ve Manhattan

Bugün, küçüklüğümden beri hayranı olduğum Woody Allen ’ın filmlerinden Manhattan hakkında yazmak istedim. Manhattan, yapımcılığını Charles H. Joffe 'un, yönetmenliğini Woody Allen 'ın üstlendiği 1979 yapımı bir romantik komedi filmi. Oyuncu kadrosu Woody Allen, Diane Keaton, Michael Murphy, Mariel Hem ingway, Meryl Streep ve Anne Byrne ’dan oluşuyor.   42 yaşında olan Isaac Davis (Woody Allen) televizyon işinden bir roman yazmak için ayrılmış bir adamdır. 17 yaşında, kendisine aşık olduğunu söyleyen Tracy adında güzel bir kızla çıkar. Fakat sonrasında en yakın arkadaşının metresi Mary’le tanışır (Diane Keaton) ve ondan çok etkilenir. Mary Wilke her şeyi karıştıran élément pérturbateur ’dür. Agresif ve nevrotik bir gazetecidir. Birlikte güzel zaman geçirirler ama en son sahnede Isaac’in peşinden koştuğu kadın 17 yaşındaki Tracy’dir. Film Gershwin’in Rhapsody in Blue ’suyla başlar ve bu süreçten Manhattan’ı gösterir. Uzun bir süre boyunca bu şehri ve ka

Pablo Neruda “Bu Gece En Hüzünlü Şiiri Yazabilirim” Şiir İncelemesi

Asıl adı Ricardo Eliezer Neftali Reyes Basoalto olan şair ve yazar Pablo Neruda , 12 Temmuz 1904 tarihinde Şili- Parral’da dünyaya gelmiştir. Babası bir demiryolu işçisi olan Neruda’’nın, annesi bir öğretmen olup; daha  çok küçük yaşta iken vefat etmiştir.  Pablo Neruda, edebiyata olan yatkınlığını diğer şair ve yazarlara oranla çok daha küçük bir yaşta belli etmiştir. Bu Gece En Hüzünlü Şiiri Yazabilirim Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim Şöyle diyebilirim: gece yıldızla dolu  Ve yıldızlar, masmavi titreşiyor uzakta Şakıyarak dönüyor gökte gece rüzgarı. 1-5. mısralar Şiir “Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim” dizesiyle başlıyor ve tüm şiir boyunca tekrar ediyor.  Gece hayali bir öge. Gece hem güzel hem de aldatıcı olabilir, Neruda burada ilişkisini geceye benzetmiş olabilir. “S” aliterasyonu gecenin sessizliğini yansıtıyor.  Bu dizeler aynı zamanda doğanın görüntülerini içeriyor: “yıldız, rüzgar, gök”   Bu görüntüler hatıralarına ve şu anki

"Hey Cesur Yeni Dünya ki içinde böyle insanlar var!"

Aldous Huxley 26. Yüzyılın distopyasını anlatır Cesur Yeni Dünya'da. Hazcılık ilkesine göre hareket eden bir toplum yaratılmıştır. Toplum her açıdan kontrol altında tutulmuştur. Üreme, bedensel zevkler, insan ilişkileri... hepsi mükemmelleştirilmiştir. Mükemmelleştirilirken ise insani yanından uzaklaşmıştır. Yeni Dünya'da tanrı Ford'dur. Her şey belirli bir kurallar bütününe göre düzenlenmiş, insanlar sisteme uydurulmuş, uyuşturulmuştur. Manevi değerler ise yok olmuştur. Aile yoktur. Felsefe, sanat, edebiyat hepsi tehdit olarak algılanıp hafızalardan silinmiştir. Herkesin kesin olarak mutlu olduğu bir dünya vardır. Tek amaç stabil kalmaktır. "İstikrar" dedi Denetçi, "istikrar". Toplumsal istikrar olmadan uygarlık olmaz. Bireysel istikrar olmadan da toplumsal istikrar olmaz." Cesur Yeni Dünya toplumsal refahın bilimle, hipnodedyayla-uykuda eğitimle-, toplu doğumlarla, sınırsız tüketimle, mutluluk veren soma hapıyla, insanlara cins

HERMAPHRODITE

1.  Hermaphrodite   is used to describe any person incompatible with the biological   gender binary but in medicine, it has recently been replaced by   intersex. 2.  Humans with typical reproductive organs but atypical clitoris/penis are called pseudohermaphrodites in medical literature.  3.  Pseudohermaphroditism also refers to a human possessing both the clitoris and testicles. 4.  This typically means that the organs on the inside are of one sex, while the organs on the outside are of another sex; for example, a hermaphrodite might have a penis and testicles, but inside, there are ovaries and possibly a uterus. 5.  In more rare cases, the chromosomes say a person is male or female, but the genitals say otherwise. 6.  In many of these cases, the doctors aren’t sure which genitalia the person has a